KÜÇÜK DODO
'Dodolar uçamaz' dedi baba dodo ciddi bir şekilde. Sonra donatından kocaman bir lokma ısırdı.
Neden uçamıyoruz? “ diye içerledi küçük dodo


Küçük dodo Disko uçmaya bayılıyor. Bütün gün bilgisayarında uçma oyunları oynuyor. Bulutları bölerek, tepe taklak çılgın dönüşler yaparak uçuyor. O, çok iyi bir pilot. Anne dodo, onun fazla oyun oynamasını istemiyor. “Gözlerin yuvalarından fırlayacak” diyor anne dodo. Ama küçük dodo buna inanmıyor.
Peki biz neden uçamıyoruz? Diye yine sordu küçük dodo. Baba dodo ağzındaki donatı yuttuktan sonra;
- Neden uçamıyoruz biz? Hımmmmm çok zor bir soru bu.
Kanatlarımız mı küçük?
Hızımızı mı alamıyoruz?
Kaslarımız mı hassas?
Her ne kadar hepimiz çok istiyorsakta, bu bütün dodoların üzüntüsü!
Disco başını sallayarak “ biz uçan kuşlardan değiliz, aynı tavuklar gibi, onlar da uçamıyor”
Baba dodo biraz düşündükten sonra; “doğru, aynı tavuklar gibi, onlarda kendilerini yerden kaldıramıyor”.
Disco çok üzgündü, çünkü o uçmayı çok istiyordu, uzayı görmek, yıldızları toplamak istiyordu.
- Aammaaaa....... dedi baba dodo, “ama biz tavuklardan daha zekiyiz, gel benimle”.
İki dodo uçan adanın kenarına doğru paytak paytak yürüdüler. Uçan adanın üstünde onların büyük dodo evleri duruyordu. Vadinin bütün dodoları burada yaşıyor. Büyük bir aile gibi.
“Bak disco!” Dedi baba dodo havada süzülen parlak uzay gemilerini göstererek.
- Vayyy canına! Diye bağırdı küçük dodo.
Baba dodo kendinden emin ve gururlu bir şekilde;
“Tavuklar uçamaz, ama biz uzay gemileri ile uçabiliriz. Sil gözyaşlarını ufaklık! Biz uçarak rüya baloncuklarını yakalayabiliriz. Ve en çok rüya baloncuğunu kim yakalayacak diye aramızda yarışırız...
Küçük dodo hızla uzay gemisine doğru koşmaya başladı. Hemen uçmak istiyordu. En çok rüya baloncuğunu kendisi yakalamak istiyordu.
'Bekle biraz' dedi baba dodo büyük bir ciddiyetle. 'Uçmak öyle kolay değil. Uçmak, sadece büyük dodoların işi”.
“Offf “dedi küçük dodo üzgün bir şekilde, “peki ben ne zaman büyük olacağım?”
Baba dodo son donat lokmasını yuttuktan sonra,
Hımmm, bu zor bir soru' dedi kafasının üstündeki tüyleri kaşıyarak
“ Ben büyüğüm, çünkü zürafalar bana beyefendi diyor”,
“ Ben büyüğüm, çünkü ben kahvaltıda on tane donat yiyebiliyorum”,
“ Ben büyüğüm, çünkü ben çarpım tablosunu biliyorum.
Küçük dodo üzgün üzgün düşünmeye başladı “çarpım tablosunu biliyorum ama on tane donatı yiyemem ki, çünkü karnım çok küçük”.
“ Hayal etmeye devam et, Disko” dedi baba dodo. Kafasında evdeki donatların hayaliyle, yola çıktı.
Küçük dodo üzgün üzgün oturup, vadinin içinde uçuşan rüya baloncuklarını seyrediyordu. Büyümeyi beklemek istemiyordu! Birden, büyük, parlak uzay gemisinin arkasında ki bir şeye takıldı gözleri, “o da ne? Küçük bir uzay gemisi”! Yüzünde kocaman bir gülümsemeyle “küçük dodolar için özel uzay gemisi” diye fısıldadı küçük dodo.
“Küçük, sevimli uzay gemisi, benim baloncuk yakalayıcım olmak ister misin? Yavaşça uçup gidelim mi baloncuk avına” diye fısıldadı uzay gemisine ve sonra da uzay gemisine bindi.
Uzay gemisinin motoru sessizce çalışıyordu. Disko önünde duran düğmelere ve pedallara baktı. İlk önce kırmızı büyük düğmeye bastı. Hiç bir hareket yok. “ Belki de o yeşil düğme?” Evvvet! Motorun sesi daha da yükseldi ve uçmaya başladı. Zürafaların arasında sağa sola dönerek uçuyordu. Zürafalar oynadıkları topu bıraktılar, kız zürafalarsa ellerindeki ponponları küçük uzay gemisine sallamaya başladılar. Küçük dodo, tarsierleri korkutup vadinin derinliklerine doğru uçmaya başladı. Yer altı gölünün üstünde ki baloncukların arasında süzülerek uçuyordu. Tam on tane rüya baloncuğu yakaladı!
- “Bu kadar yeter” diye düşündü Disko. “Onları rüya makinesine götüreceğim. Robot Blits onlardan rüyalar yapacak”. dedi kendi kendine
Disko, vadinin en üstüne doğru yükselmeye başladı. Uzay gemisinin motoru yumuşak bir sesle vummmm sesi çıkarıyordu. Uzay gemisinin sesinden küçük dodo yorgun düştü ve hooop gözleri kapandı! Uzay gemisi çılgın dönüşler yapmaya başladı. Nerdeyse Alpaca Alfred'in berber dükkanına çarpacaktı. Uzay gemisi havada kendi etrafında dönüp, önce sola ve sonrada hızla aşağıya doğru düşmeye başladı.
BUMMMMMMMM!!!
Büyük bir gürültü ile uzay gemisi rüya makinesinin yanına düştü.
Küçük dodo aniden uyandı! “Eyvah!” Dedi sessizce. Robot Blits korktu “neler oluyor” diye bağırdı.
Disko uzay gemisinden hızla indi.
“Uykuya dalmışım” dedi üzgün bir sesle.
“Bu çok kötü” dedi Blits” uçmak ve uyumak aynı anda yapılamaz”.
Baba dodo koşarak geliyordu. Tüyleri terden sırılsıklam olmuştu.
“Disko iyi misin? Diye sordu baba dodo oğluna sarılarak. Küçük Dodo, başını yavaşça sallayarak ”evet iyiyim” dedi.
Ben sana demedim mi uçmak büyük dodoların işidir, kolay değildir diye?
Hımmm dedi Blits uzay gemisinin içine bakarak “bu küçük dodo tam on tane baloncuk yakalamış!”
“On tane rüya baloncuğu mu?” Diye sordu baba dodo şaşkınlıkla.
“Bunlar tam beş tane rüyaya yeter, hem de harika beş rüyaya” diye bağırdı Blits sevinçle.
Baba dodo gururla küçük dodoya baktı
ve biraz düşündükten sonra ”anlaşılan sen, biraz büyümüşsün!
Ben iyi uçuyorum ve sen de iyi rüya baloncukları yakalıyorsun” dedi.
“Evet, öyle” diye yanıtladı küçük dodo göğsünü gererek.
Yarın beraber uçalım, ben uzay gemisini sürerim sen de baloncukları yakalarsın. Harika bir takım oluruz” dedi baba dodo
Disko mutluluktan göklere uçtu “ve yarışı biz kazanırız” dedi sevinçle.
Baba dodo oğlunun başını okşayarak “sen sadece bir hayalperest değilsin, sen aynı zamanda pes etmeyen birisin” dedi
- ‘Aynı babam gibi’ diye yanıtladı küçük dodo aynı babam gibi…















